Moskova-St Petersburg (İstanbul)305-€ Değerindeki Opsiyonel Tur Paketi Dahil
1.Gün İSTANBUL - MOSKOVA
Yeni Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde rehberinizle buluşma sonrası Türk Hava Yolları kontuarından gerçekleştireceğiniz bagaj ve bilet işlemlerinizin ardından, Türk Hava Yolları tarifeli seferi ile Moskova’ya hareket. Varışımızın ardından karşılanma ve panoramik şehir turumuz için hareket. Siyasi ve toplumsal çalkantılara sahne olmuş tarihi merkez Kızıl Meydan; Korkunç İvan olarak bilinen Çar’ın on altıncı yüzyılda yaptırdığı, her kubbesi bir Rus zaferine karşılık gelen Aziz Vasil Katedrali; katedralin önünde bulunan, iki ünlü Rus prensini, Minin ve Pozharski’yi gösteren, kentin simgelerinden olan anıt heykel; hemen sonundaki GUM Alışveriş Merkezi; komşusu Kremlin Sarayı; tüm dünyada komünist ideolojinin simgesi olan Lenin’in mumyasını barındıran ihtişamlı Lenin Mozolesi; Karl Marx heykeli ve tam karşısında, on sekizinci yüzyıldan bu yana faaliyette olan ünlü Bolşoy Tiyatrosu binası; biraz ilerisinde 1906 yılında Rusya’nın seçilmiş ilk meclisinin çalışmaya başladığı ünlü Duma Parlamento Binası; bir zamanlar Kızıl Meydan’ın giriş kapıları sayılan, on altıncı yüzyılda yapılan ve 1931 yılında tankların Kızıl Meydan’a girebilmesi için bombalanan Voskresenski; Rus Tarihi Müzesi. Turumuzun ardından otelimize transfer. Tur bitiminde otelimize hareket ediyoruz. Oda dağılımı ve dinlenme için serbest zaman. Akşam arzu eden misafirlerimize ekstra olarak düzenlenecek olan Moskova Nehir Turu Etkinliği güzel bir alternatif. Moskova Nehri boyunca yapılacak turda hem kentin siluetini oluşturan yapıları toplu halde görmek hem de Puşkin Müzesi, Gorki Parkı gibi ünlü yazarların adını taşıyan kent simgelerine göz atmak mümkün olacak. Tur bitiminde otelimize hareket ediyoruz ve sonrası serbest zaman.
2. Gün MOSKOVA
Otelde alacağımız kahvaltı ile güne başlıyoruz. Ardından Kremlin & Moskova Metrosu & Novodevici Mezarlığı & Arbat Caddesi turumuzu gerçekleştiriyoruz. Kelime anlamı “kale” olan Kremlin, yalnızca Moskova’nın değil Rusya’nın simgesi olmuş bir yapı kompleksi. Doğu duvarlarıyla Kızıl Meydan’ın doğu sınırını çizen yapı kompleksinin en eski duvarları on beşinci yüzyılın sonunda inşa edilmişse de orijinal, yani ahşap duvarların geçmişi on ikinci yüzyıla kadar uzanıyor. Günümüzde Kremlin müzeleri, Büyük Kremlin Saray Kompleksi, Konser Salonu, Başkanlık Binası ve idari binaları, ayrıca iki katedral içeren alanın bahçelerinde bir de “Uzay Ağacı” bulunuyor. Uzaya çıkan ilk insan Yuri Gagarin’in görevi yerine getirip dünyaya döndükten iki gün sonra diktiği ağaç, Moskova Nehri’den de görünüyor. Çar İvan’ın inşa ettirdiği çan kulesinin ve döktürdüğü topun hikâyesi ise tur rehberinin keyifli anlatımıyla hem güldürüyor hem de bilgilendiriyor. Ünlü Çariçe Katerina’nın 5000 adet elmas taştan oluşan tacı da onu görmek isteyenleri müzede bekliyor. Ardından “dünyanın en eski ve büyük, üstelik en güzel dekore edilmiş metrosu” olarak bilinen Moskova metrosunu gezmekle başlıyor. 1931 yılında, Komünist rejim sırasında inşa edilen metronun tasarımı, hem dönemin ruhunu yaşatacak hem de ulaşım sisteminin kentleşme üzerindeki etkileri hakkında önemli fikirler verecek. Ardından Nazım Hikmet’in mezarını ziyaret etmek isteyenlerce yakından bilinen Novodevici Mezarlığı’na geçeceğiz. Müze statüsündeki bu mezarlık ve içindeki manastır 1524 yılında kurulmuş. 1812 yılında Napolyon’un emriyle yıkılmak istenmişse de rahibeler bu karara engel olmayı başarmışlar. 1922 yılında tamamen boşaltılan ve kaderine terk edilen manastır 1994 yılında yapılan restorasyondan sonra kapılarını tekrar açmış. Türkçe karşılığı “genç kızlar” olan Novodevici, dönemin genç kızlarının manastırda geçen ve sona eren hayatlarının anısını halen yaşatıyor. Zaman içinde birçok çariçe adayının da yıldızının söndüğü bu manastır ve mezarlık, Çehov, Gogol, Mayakowski, Bulgakov, Eisenstein, Kruşçev, Şostakoviç, Yeltsin gibi isimlerin de ebedi istirahatgahı olmuş durumda. Tarih, edebiyat, sinema, müzik ve elbette hüzün dolu turumuzun ardından yaşama kucak açarak Moskova’nın en işlek caddesi olan Arbat Caddesi’ne geçeceğiz. Moskova’nın ve Rusya’nın bu en ünlü sanat sokağının geçmişi 1493 yılına dayanıyor. Adını Slav dillerinde “tepe” anlamına gelen “gorbat” kelimesinden, bir söylenceye göre de “kent civarı”, “varoş” anlamına gelen Arapça “Rabad”dan alan caddede dolaşacağız. On beşinci yüzyıldan günümüze uzanan bu yolculuğumuzda bizlere sık sık rastladığımız sokak ressamları eşlik edecekler. Ayrıca cadde üzerindeki 53 numaralı binada Puşkin ile eşi Gonçarova’nın izleri sizleri karşılayacak. Turdan sonra otelimize transfer ve serbest zaman. Akşam arzu eden misafirlerimize ekstra olarak düzenlenecek olan St.Petersburg Kanal Turu Etkinliği güzel bir alternatif. Tur bitiminde otelimize hareket ediyoruz ve sonrası serbest zaman.
3. Gün MOSKOVA - ST.PETERSBURG
Güne otelde alacağımız kahvaltı ile başladıktan sonra tren garına transfer oluyor ve St.Petersburg’a gideceğimiz trenimize geçiyoruz. Rusya’nın ikinci büyük yerleşimi ve önemli bir sanat-bilim-sanayi merkezi olan şehre varışımızın ardından gerçekleşecek panoramik şehir turumuzda adını Rus tarihinin en ünlü kahramanı Alexander Nevsky’den alan, kentin neredeyse ana damarı sayılan Nevsky Bulvarı’nda karşımıza çıkan Amirallik Binası; Roma’daki ünlü San Pietro Katedrali’nin küçük bir örneği olan Kazan Katedrali; Beloselski-Belozersk Sarayı; Stroganov Sarayı; İstanbul’daki Kapalıçarşı kadar büyük ve köklü olmasa da 250 yıl önce bir çarşı olarak kurulan, günümüzde alışveriş merkezi olarak kullanılan Gostiny Dvor; dünyanın en büyük kütüphanelerinden Rusya Ulusal Kütüphanesi; kuruluş hikâyesiyle döneminde oldukça tepki çeken Singer Binası; muazzam vitrayları ve bronz iç yapısıyla Eliseyev Binası; Picadilly Sineması olarak da bilinen, yazar Nabokov’un anılarında sık sık bahsettiği Aurora Sineması; Rus edebiyatında kendine özel bir yer edinen Leningrad Kuşatması’nın izlerini üzerinde taşıyan ünlü Anichkov Köprüsü ve daha pek çok yapı görülecek yerler arasındadır.
4. Gün ST.PETERSBURG
Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası Hermitage Müzesi turu için hareket ediyoruz. Dünyanın en eski halısından, “Altın Elbiseli Adam”dan, Kâbe’nin kapısından, eşsiz elyazmalarından modern sanatın önemli eserlerine, hatta “tavus kuşu saat” gibi ilginç mekanik cihazlara kadar akla gelebilecek her türden ve her coğrafyaya ait kültür mirasını yakından görmek isteyenler için Hermitage, gerçek bir hazine! Temelini Çariçe Katerina’nın yazlık ve kışlık saraylarında saklamaya başladığı eserlerin oluşturduğu koleksiyon, günümüzde dört milyondan fazla parça barındırıyor. Bolşevik Devrimi’yle müzeye dönüştürülen saraydaki eserlerin İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerin sanat yağmasından kurtarılma hikâyesi bile Hermitage’ın dünya kültür mirasını korumaktaki önemini açıklıyor. Eski yazlık ve kışlık sarayların gezileceği Hermitage Turu kapsamında, tur rehberimizden dünyanın en büyük ve en zengin müzelerinden birinin, üç kez rejim değiştirmiş bir ülkenin kültürel omurgasını oluşturma serüvenini keyifle dinleyeceğiz. Sonrasında Petergof Sarayı ve Parkı turu. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Petergof, Rus Batılılaşma Hareketi’nin lideri Çar I. Petro’nun Fransa seyahatinde görerek etkilendiği Versailles Sarayı’ndan ilhamla inşa ettirdiği bir yapı kompleksi. Bahçeleriyle ve özellikle çeşmeleriyle ünlü Petergof, gerek çeşme mimarisi gerekse dönemin mühendislik yaklaşımı açısından öncü niteliği taşıyor. Finlandiya Körfezi’nde bulunmasından ötürü muhteşem bir Baltık Denizi manzarası sunacak şekilde konumlandırılan sarayın çeşmeleri ve fıskiyeleri, teknik açıdan etkileyici bir mekanik sisteme sahip. Yaz aylarında yediden yetmişe herkesin etrafında eğlendiği bu çeşmeler ve fıskiyeler, izleyenlere görsel bir şölen de sunuyor. Saray bahçesinde yer alan ve bir kanalla Baltık Denizi’ne bağlanan ana çeşme ise yalnızca turistlerin değil, St.Petersburglular’ın da hayranlıkla baktığı mimari bir şaheser. Zekâsıyla, yenilikçi tavrıyla ve gustosuyla tarihe geçen Petro’nun yazlık saray kompleksinin hemen çıkışında yer alan Petro ve Pavel Katedrali’yse hem dış hem de iç yapısıyla Ortodoks kilise mimarisinin örneği olarak göz alıcı şekilde öne çıkıyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında büyük zarar görmesine rağmen ilk mimarisine sadık kalınarak restore edilen, kolay kolay ayrılmak istemeyeceğiniz Petergof gezisinden sonra otelimize dönüyoruz. Ardından serbest zaman.
5. Gün ST.PETERSBURG
Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Puşkin Çar Kasabası turu. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan, Rus edebiyatının büyük şair ve yazarı Puşkin’in okulunun da bulunduğu kasaba, bünyesindeki saraylarla, parklarla ve çeşitli yapı kompleksleriyle övgü topluyor. On sekizinci yüzyılda çarın ailesi için inşa edilen bu alan, misafirlerini adeta bir Rus masalına davet ediyor. 600 hektarlık bir alanı kaplayan kasabanın ana binası, Rokoko üslubunun ayrıcalıklı bir örneğini sunan Katerina Sarayı. Çariçe I. Katerina’nın adını taşıyan bina, “yazlık saray” olarak biliniyor. Sarayın ünlü Amber Odası İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman yağmasından nasibini aldıysa da beş tonluk saf amberle süslenen orijinal odanın günümüze ulaşan hali bile herkesi kendine hayran bırakıyor. Sarayın Hollandalı ve İngiliz bahçıvanlar tarafından özenle tasarlanan peyzajı yirmi birinci yüzyılda bile dinginliğiyle misafirlerine huzur sunuyor. Türk-Rus Deniz Savaşı’nda Rusya’nın galibiyeti anısına dikilen Chesma Sütunu, bir başka zaferin simgesi olan Kagul Dikilitaşı da bu bahçede yer alıyor. Bahçedeki büyük göletin kıyısında ise Türk camilerinden ilhamla tasarlanan bir hamam dikkat çekiyor. Bahçenin en büyük özelliği ise Çin köprülerinden Türk hamamlarına, antik Yunan heykellerine kadar pek çok kültürün izlerini Rus tarihinin birer kaydı olarak bünyesinde barındırması. Aynı bölgede yer alan, tutuklandıkları sırada Romanov hanedanının bütün üyelerinin bir arada olduğu Alexander Sarayı ise Rus tarihinin başka bir perspektifine sahne olma niteliği taşıyor. Bu gezimizin ardından günümüze Peter & Paul Kalesi turu bizi bekliyor. Bu turumuzda Finlandiya Körfezi'nde bulunan ve Petro'nun planlarını kendi çizdikten sonra İtalyan mimar Rastrelli'ye inşa ettirdiği yazlık sarayı Peterhoff Sarayı'nı görme imkânı bulacağız. Paris'teki Versailles'a rakip binası, 150 anıtsal çeşme ve 4 şelalenin süslediği bahçeleri ile muhteşem bir saray kompleksidir. II. Dünya Savaşı sırasında büyük zarar görmesine rağmen tüm ihtişamıyla ilk mimarisine sadık kalınarak restore edilmiştir. Turumuzu tamamladıktan sonra otelimize transfer oluyoruz. Ardından serbest zaman.
6. Gün ST.PETERSBURG - İSTANBUL
Otelimizde alacağımız kahvaltı ile günümüze başladıktan sonra rehberinizin belirteceği saatte havalimanına transferimizi gerçekleştiriyoruz. Bagaj, bilet ve gümrük işlemlerinden sonra Türk Hava Yolları tarifeli seferi ile İstanbul’a uçuşumuz gerçekleşiyor. Varışımızla birlikte turumuzun ve servislerimizin sonu.
Kremlin & Moskova Metrosu & Novodevici Mezarlığı & Arbat Caddesi 90 Euro
Hermitage Müzesi 50 Euro
Petergof Sarayı ve Parkı 60 Euro
Puşkin Çar Kasabası 60 Euro
Peter & Paul Kalesi 45 Euro |